SOL Partisi, 6 Şubat depreminde hayatını kaybedenler için anma etkinliği düzenledi
SOL Parti, 6 Şubat Ankara depreminde hayatını kaybeden vatandaşları andı. SOL Partisi Sözcüsü Gizem Özdem, “Şu sözleri asla unutmayın:’ Hatay Sana bir şey oldu mu? Gelmedi.’ Bu sözler Erdoğan’a aittir. Depremin birinci yılına iki gün kala Hatay İçinde dedi. AKP’ye oy vermeyenleri nasıl cezalandırdıklarını bu şekilde dile getirdi. “Hatay halkını nasıl cezalandırdıklarını, ölüme terk ettiklerini bu şekilde itiraf etti” dedi.
SOL Partisi, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma neden olan depremde hayatını kaybedenleri bugün Ankara’da andı. Depremin birinci yıl dönümü nedeniyle Çankaya ilçesi Esat Mahallesi’nde toplanan partililer, “Asla unutma, asla affetme… 6 Şubat 04:17” yazılı pankart açarak, “Unutmak yok, affetmek yok” sloganı attı. SOL Parti Sözcüsü Gizem Özdem, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Unutmayın, depremden sonra günlerce bölgeye arama kurtarma ekipleri gönderilmedi. Günlerce beton yığınları altında kurtarılmayı bekleyen insanlarımız öldü. Dayanışma içinde enkaz altından çıkanlardan çok sayıda insan, kurtarılamadığı için hayatını kaybetti. sağlık hizmetine ulaşamıyor. Bu ülkenin zavallı, güzel insanları mezarlara dizilmişti. Binlerce depremzedesi. Çocuklarının ve yakınlarının akıbetini hâlâ bilmiyor.
O gün biz devrimciler; Hatay’da, Malatya’da, elimizden gelen her yerde halkımızın desteğine koştuk. İlk gün söyledik ve davet yaptık. ‘Burada devlet yok, göz göre göre insanlar öldürülüyor’ dedik. ‘Halkımız kaderine terk ediliyor’ dedik. O gün televizyona çıkıp ‘Devlet yoktur diyenler teröristtir’ diyenler bugün bunları itiraf ediyor.
” HATAY HALKINI NASIL CEZALANDIRDIKLARINI VE ÖLÜME BIRAKTIKLARINI BÖYLE İTİRAF ETTİ”
Şu sözleri asla unutmayın: ‘Hatay’a bir şey oldu mu? Gelmedi.’ Bu sözler Erdoğan’a aittir. Bunu Hatay’da depremin birinci yıldönümünden iki gün önce söyledi. AKP’ye oy vermeyenleri nasıl cezalandırdıklarını böyle anlattı. Hatay halkını nasıl cezalandırıp ölüme terk ettiklerini bu şekilde itiraf etti. Biz bu zihniyete karşı mücadele ettik. Halkımızı ölüme mahkum eden bu zihniyete karşı, enkaz altından birlikte çıktık, acılarımızı birlikte yaşadık, yaralarımızı birlikte sarmaya çalıştık.
“Yıkımı kazanca çeviren açgözlülüğe karşı duracağız ve hayatta kalanların geri kalan canlarını borçlandırarak ipotek etmeye çalışacağız”
Biz devrimciyiz. Biz bu halkı ve bu ülkeyi karşılıksız ve karşılıksız sevdik. Depremde hayatını kaybedenlerin acısını yüreğimizde saklıyor ve yola çıktığımız gibi bugün de sözümüzü veriyoruz. Depremzedelerin kalan arazi ve taşlarını rezerv alanı ilan ederek gasp etmeye çalışan soyguncuları durdurmayacağız. Yıkımı kazanca dönüştürmeye çalışan, hayatta kalanların kalan canlarını borçlandırarak ipotek altına almaya çalışan açgözlülüğe karşı duracağız. Halen çadırlarda yaşayan, insani yaşam koşullarından uzak konteynerlerde yaşamak zorunda kalan halklarımızın sorunlarına destek vereceğiz.
” DAYANIŞMAYLA AYAKTA DURDUK; KENTLERİMİZİ VE YAŞAMLARIMIZI DAYANIŞMA İLE YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ”
Eğitim, sağlık, barınma ve gıdaya erişimin temel bir insan hakkı olarak sunulması için çaba göstereceğiz. Halkın bu yoldaki çabasını artırmak, halkın taleplerinin taşıyıcısı olmak için var gücümüzle çabalamaya devam edeceğiz. Buradan kaybettiklerimizi bir kez daha anıyoruz. Depremde mağdur olan kardeşlerimizin acısını bir kez daha paylaşıyoruz. Dayanışma içinde ayağa kalktık; “Dayanışmayla şehirlerimizi ve yaşamlarımızı yeniden inşa edeceğiz.”
