Adalar’a getirilen şehir minibüsleri nedeniyle eleştiri yağmuruna tutulan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na bir uyarı da ekoloji örgütleri ve doğa savunucularından geldi. 35 ekoloji örgütü ve 52 doğa savunucusu imzaladıkları metinde İmamoğlu’na “İstanbul Adaları’nın dokusuna ve yaşam kültürüne zarar verecek her türlü uygulamadan bir an önce vazgeçin ve Azmanbüsleri kaldırın” çağrısında bulundu.
‘DİYALOG PRENSİBİNDEN UZAKLAŞMIŞ OLMANIZ SÜRECİ ANTİ-DEMOKRATİK BİR ZEMİNE TAŞIYOR’
Evrensel’de yer alan habere göre, çağrıda “Adalar’ın kültürel ve doğal mirasını korumak adına Adalar halkının yanında olduğumuzu bildiriyoruz” dendi. Çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Adalar’ı hala güçlü bir şekilde sayfiye yeri olma özelliğini koruyan, yalnız Türkiye’nin değil dünyanın da güzide yerleşim yerlerinden biridir. Adaları bugüne kadar diğerlerinden ayıran en temel özelliği ise motorlu araç trafiğine -yasalarda belirtilen bazı istisnalar dışında- kapalı olmasıdır. Bu özelliği ile Türkiye’nin yaya bölgesi olan tek ilçesi ve dünyada da sayılı örnekten biridir.
Eşsiz güzelliği ve özgünlüğüyle pek çok sanatçıya ilham olmuştur. Zengin bir kültürel mirası barındıran İstanbul Adaları, görece korunmuş olması sebebiyle hala sivil mimarinin en nitelikli örneklerini görebildiğimiz bir açık hava müzesidir.
Süreci endişeyle takip ediyor, bu özel coğrafyayı korumak için mücadele veren adalılara yapılan dayatmayı doğru bulmuyoruz.
Sizinle birlikte 2019 yılında seçim sonuçlarındaki başarınıza yapılan saray darbesine karşı durmuş insanlar olarak doğru tutumu alacağınıza inanıyoruz. Halkla uzlaşı ve müzakere yolunda diyalog prensibinden uzaklaşmış olmanız süreci anti-demokratik bir zemine taşıyor. Haklı oldukları bu mücadeleyi selamlıyor, Adalar’ın kültürel ve doğal mirasını korumak adına Adalar halkının yanında olduğumuzu bildiriyoruz.
İstanbul Adaları’nın dokusuna ve yaşam kültürüne zarar verecek her türlü uygulamadan bir an önce vazgeçin ve Azmanbüsleri kaldırın.
Bir dünya mirası olan İstanbul Adaları’na dair alınacak her kararın üst düzey bir hassasiyet ve incelikle alınmasını, zengin kültürel mirasının ancak insanıyla var olmaya devam edeceğinin bilinciyle hareket edilmesini tüm samimiyetimiz ve kararlılığımızla öneriyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
